29 Kasım 2013 Cuma

Buğday Salatası

 Özel istek üzerine geliyor, bu tarif...
Aslında aklımdaydı ama fırsat olmamıştı.
Hamide için acil yazıyorum ;)
 
Malzemesi
2 su bardağı buğday
2 adet közlenmiş kırmızı biber
3 tane sivri biber
2 tane patlıcan
1 tane domates
1 kutu mısır
1 çay bardağı biberli yeşil zeytin (ben unutmuşum, fotoğraftan sonra ekledim ;)
4-5 adet salatalık turşusu (kornişon değil)
yarım demet yeşil soğan
1 demet maydanoz
 
Sosu için
Zeytinyağı
Limon
Tuz 
Hazırlanışı
 
Buğday bir gece önceden iyice yıkanır (ovalayarak, suyu berraklaşıncaya kadar) ve limonlu tuzlu suda hafif diri kalacak şekilde haşlanır. Haşlanan buğdayı süzüp, üzerinden 1 bardak soğuk su gezdirilip ve soğumaya bırakılır.
Patlıcan soyulur ve küp küp doğranarak kızartılır ve havlu kağıda alınarak fazla yağı süzdürülür. 
Sivri  biber, maydanoz, ve yeşil soğan çok ince doğranır.
Yeşil zeytin, salatalık turşusu doğranır.
Domatesin çekirdekli, sulu kısmı alınır sadece sert yerleri doğranır.
Zeytinyağı, limon ve tuz karıştırılarak sosu hazırlanır.
Hazırlanan malzemenin hepsi karıştırılır en son sosu ve mısırlar eklenir.
Çok karıştırmamaya çalışın ki malzemeler zedelenmesin.
 
Sevgili Kuzenim Hamide,
umarım hafta sonun çok güzel geçer ve misafirlerin salatamızı beğenir.
Yorumlarını bekliyoruz.
 
Hamide sayesinde arşivimize bir tarif daha kattık.
Teşekkürler şekerim...
 
Afiyet Olsun...

28 Kasım 2013 Perşembe

Saklambaç

Dün akşam Meryem ve Serdar'ı ziyarete gittik.
Çok keyifli bir akşam oldu.
Serdar (kuzenim), zaten bizim Serdar ama Meryem bambaşka...
İçten gülüşü, samimiyeti, sohbeti, gerçekten bizden biri oldu.
Allah nazarlardan korusun.
Mutluluğunuz daim olsun...
Çocukların çok iyi hazırlandığını da belirtmem gerekir.
O kadar mutlu oldular ki ne yapacaklarını şaşırdılar.
Çok iyi ağırlandık yani, bugün iş olmasaydı, kesin sabahlardık.
Ellerinize sağlık...
Her şey için teşekkürler...

 
Evde saklambaç çılgınlığı...
1, 2, 3, 4, ......10
önüm, arkam, sağım, solum ebe,
saklanmayan sobe...

"Yatakta saklanan tavşan"

Bir gaflette bulunup,
-Anneciğim, sen beni hemen buluyorsun... dedim.
Kuzey efendi de bana,
-Ayak izlerini takip ediyorum anneciğim, onun için hemen bulabiliyorum... dedi.
Küçük bilmiş...
 
Düşünüyorum, bununla ne demek istedi...

Omo&Yumoş Sensitive Muhteşem İkili

 
Dün akşam üzeri koca bir paketle kargo görevlisi kapıda belirdi.
Beklediğim özel bir şey olmadığı için hiç üzerime alınmıyorum.
Fakülte ile ilgili bir şey geldi diye düşündüm.
Bir de baktım benim adıma...
 
Paketi açtım kocaman bir valiz?!
Benim için çok hoş bir sürpriz oldu.
Omo&Yumoş Sensitive Muhteşem İkili
 
 
Ama asıl sürprizle valizi açınca karşılaştım.
Kuzey'in ve Ada'nın fotoğraflarıyla süslenmiş, çok hoş  bir mesaj...
İçinde kendinizden bir şeyler bulmak gerçekten sürpriz oldu.
Bu güzel jest için emeği geçen herkese teşekkürler...
 
 

“Bebeğim Ve Ben” Facebook Oyununu ziyaret etmek isterseniz. (www.facebook.com/YumosTurkiye
 -Ben denedim, çok keyifli-

Omo ve Yumoş Sensitive tarafından hazırlanan “Bebeğim ve Ben” mobil uygulaması, hem yeni anneler hem de anne adayları için geliştirilen bir program ve bu uygulamayı telefonunuza indirerek doğum öncesi ve doğum sonrası için pratik bilgileri öğrenebilir ve uzman doktorlara sorularınızı yöneltebilirsiniz!  http://bit.ly/1e3LFbw

Bizim için daha ne yapsın...

 
Omo Kadınlar Kulübü'nden bahsetmiyorum bile...
Sitesine girip kendiniz incelemelisiniz.
Her kadının ilgisini çekebilecek bir şeyler var.
 
Ürünü kullandıktan sonra da deneyimlerimi paylaşacağım...
 
Sevgiyle kalın...
 
 

Breathe Right Burun Bandı



Benim kampanya paketim de geldi.
Breathe Right Burun Bandı
FikriMühim'den
 



Öncelikle kendim kullanıp ürünle ilgili deneyimlerimi paylaşmak istemiştim. Alerjik bünyem nedeniyle sürekli burun tıkanıklığı yaşayan ben, Breathe Right geldiğinden beri -daha kullanmadan- çok rahat uyuyorum. Bunun ürünün psikolojik etkisi olduğuna karar verdim ;)

(Asıl sebebi itiraf ediyorum; bu ara derslerim ve ödevlerim o kadar yoğunlaştı ki evde bir yerler de ders çalışırken uyuyakalıyorum. Sabah aklıma geliyor, Aaa! yine unuttum diye...)

Geçen hafta perşembe günü iş yerinde bir öğretim üyemiz geldi. Nasıl kötü görünüyor anlatamam. Çok ağır grip, burun kıpkırmızı, ses gitmiş zaten iyice tıkanmış. Hemen bir Breathe Right numunesi çıkarttım ve anlattım. Ürün ile ilgili geri bildirim yapmam gerektiğini bu yüzden memnun kalıp kalmadığını deneyimlerini de paylaşmak istediğimi söyledim. Pazartesi günü beni aradı. Nasıl oldunuz hocam? diye sohbet başladı. Breathe Right Burun Bandını kullandınız mı? diye sordum. Bana "Hicrancığım, inanmayacaksın ama gerek kalmadı, dedi. Yatınca iyice tıkanıp uyuyamıyordum ama Breathe Right'ı aldıktan sonra burnum açıldı, dedi. Ürünün psikolojik etkisi olduğuna karar verdik. Bu sonucunda ne kadar bilimsel olduğunu konuşup, bolca gülüştük...

Birkaç arkadaşıma daha dağıttım ama onlardan da henüz bir geri dönüş olmadı...

Ya kullanmaya kıyamıyorlar ya da Breathe Right'ın psikolojik etkisi onlara da iyi geldi.

Heyyy, ürün ile ilgili geri dönüşlerinizi bekliyorum.

 
Not: Gelen kutuda Breathe Right Burun Bandı'nın çocuklar için olan numunesi yoktu. Sanırım unutuldu ya da bir karışıklık oldu. O nedenle onu deneme şansım olmayacak...

18 Kasım 2013 Pazartesi

Brownie -(Best Cocoa Brownies - En İyi Kakaolu Brownie)


Bu tarifi Gokche'nin Çikolata Kavanozu isimli bloğunda gördüm.
Denedim ve sonuç muhteşem. Tarif için teşekkürler...

Beypazarı'na giderken yapmıştım. Kızlar çok beğenmiş iki gün önce arıyorlar.
-Abla, dört gözle Brownie tarifi bekliyoruz. Ne zaman yayınlayacaksın?

İşte tarif...

Malzemeler
150 gr tereyağ
1+1/4 cup şeker
3/4 cup + 2 yemek kaşığı kakao (Ben 100 gr'lık paket kullandım.)
1/4 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı vanilya aroması (1/2 paket vanilya kullandım.)
2 büyük boy yumurta (soğuk)
1/2 cup un
2/3 cup iri doğranmış ceviz (toz halinde olmasın, dişe gelecek irilikte)

(Cup dediği, bizim kupa bardağımız)

(Not: Kabartma tozu yok)

 Hazırlanışı

Önce benmari düzeneği kuralım. Geniş bir tencere alıp yarısına kadar su koyun. Üzerine ısıya dayanıklı daha derin bir kap ya da tencere koyun. Ben buharından bileğimi hafif yaktım. Onun için siz çok dikkatli olun. İçteki tencereye tereyağı, kakao, şeker ve tuzu koyun ve tereyağı eriyip karışım pürüzsüzleşene kadar karıştırın.

Karışım parmağınızı değdirdiğinizde hızla çekecek kadar sıcak olduğunda kabı tezgaha alın ve içine vanilyayı ekleyip tahta bir kaşıkla karıştırın.

Sonra yumurtaları birer birer ekleyin ve her seferinde çok hızlı şekilde karıştırın.

Karışım parlak ve homojen olduğunda unu ekleyin ve Gokche özellikle 40 kere demiş, ben de onu dinledim ve 40 kere hızlıca karıştırdım. Bittiğinde cevizi de ekleyin (kullanmayabilirsiniz).

20 cm'lik kare kalıbı margarin ya da tereyağı ile yağlayın. Karışımı boşaltıp  önceden ısıtılmış 170 derece fırında 20-25 dakika pişirin (ben tam 25 dakika pişirdim).

Gokche'nin de özellikle belirttiği gibi fırından çıktığında size olmamış bu dedirtebilir, soğudukça kıvamını alacak endişelenmeyin.

Soğuduğunda istediğiniz gibi dilimleyerek servis yapabilirsiniz.

Afiyet Olsun...
Not: Gokche'de bu tarifi Alice Medrich Bittersweet kitabından aldığını belirtmiş, ilgilenenler için...

17 Kasım 2013 Pazar

Aşureyi yaptık...

 
Aşureyi yaptık...
Biraz abarttık mı, acaba...
Resmen kazanla pişirdik.
Yine de doyamadık ;)
 
Ellerine sağlık Anneciğim...
 
 
 
Üzerine nar koymadan önce, dikkat edin daha sıcak...
 
Afiyet olsun...

Ne yapayım ben bunları?


Hey!!! Sen, yakışıklı...
Nereye gidiyorsun?


Havalara bak ya...
Küçük herif ve Bülent Amcası ;)




15 Kasım 2013 Cuma

!!!Dikkat!!! Bu bir tanıtım/reklam yazısı değildir!



Sevgili dostlar,
Bugün sizi çok sevdiğim bir ablamla tanıştıracağım.
Aramıza yeni katılıyor, Blogger dünyasında çok yeni...
 
 
 
Ben Aliye Ablamın çok iyi bir blogger olacağına,
canı gönülden inanıyorum.
 
Hoş geldin Ablacığım...
 
Sizler de bir merhaba derseniz sevinirim.
 
Sevgiyle kalın...
 
 

14 Kasım 2013 Perşembe

Çılgın Beypazarı Gezisi...

Kuzenim evlilik nedeniyle Beypazarı'na yerleşti.
Uzağa gitmesini çok istemesek de yeni oğlumuzu çok sevdik.
Gerçi biz de kızlar evlenince küme düşer, "gelin" olur.
Yeni oğullarımız (damat diyemiyorum annem çok kızıyor), evin has çocukları-oğulları oluyorlar.
 
Neyse sonuç olarak, biz de soluğu Beypazarı'nda aldık.
 
Sevinç Teyzesinin evinde enerji patlaması yaşayan oğlum ;)
Bakmayın numaracı yaramaza, fotoğrafını çekiyorum diye masum pozlar veriyor.

 Gittiğimiz yerin önce parklarını gezmemiz gerekiyor ya...
Ankara Parkı...
 Yengem, annemin "kıymetlisi" kuzenim (SevinÇ) ve annem...
Kıymetlisi derken emin olun abartmıyorum.
Bu aşka daha uygun bir kelime bulamadım da!
Kokulu, her derde deva sabunları... 
 
 Sebze ve meyve kuruları...
Kekler-pastalar için meyve kurusunu, çorbalar için karışık sebze kurusunu şiddetle öneririm.
 
 Ne kadar baştan çıkarıcı bir görüntü değil mi?
İçeri girip, baklavalarınızın fotoğrafını çekebilir miyim?, dediğim de çok şaşırdılar ama...
Ziyaretçilere ve böyle garip isteklere alıştıklarından yadırgamadılar ;) 

Neredeyse her şeyin kurusunu bulmak mümkün...
Annemin meşhur Halise Teyzesi...
Beypazarı'na gittiğimizde alışverişi buradan yapıyoruz.
Çok da memnunuz...
Kararsız kalanlar için belirteyim dedim... 
 
 Beypazarı'na gidince gümüşçüler çarşısını gezmeden gelmeyin...
 

Öyle kendine has güzellikleri var ki...
Ne tarafa baksanız değişik insan manzaraları...


 
 
Her köşesinde bizden bir şeyler bulmak mümkün...







 
Beypazarı'nın altını üstüne getirdik.
 Sevinç bizi çok güzel gezdirdi.
En sonunda semaverde çay içmemiz gerekiyor diye dağın başına çıkardı.
Mevki olarak neresi bilemiyorum ama manzara çok güzeldi.
Baktık, hava biraz soğumuş, orası da esiyor,
hadi dedik eve geri dönelim çaylarımızı orada içelim.
Semaverde çay gelecek bahara kaldı.
 
 
Cumartesi okulu kıran oğlum, pazar günü derste...
 
Sevinç'in -gelin kızın- marifetlerini de en yakın zaman da paylaşacağım.
 
Çok yakında...