30 Temmuz 2013 Salı

Bazlama


Elleriniz yanmasın....
 
Sıcak sıcak...
 
Tereyağı
 
Tulum peyniri
 
Bal
 
hangisini isterseniz?
 
Tabii ki olayın vazgeçilmezi, tavşan kanı çaylar...
 
 
Fotoğraflar cep telefonu ile çekildiğinden biraz soluk çıkmış.
 
 
Bazlama can be defined as a single layered, flat, circular and leavened bread with a creamish yellow colour. It is similar in taste to English muffins. It has an average thickness of 2 cm and diameters ranging from 10 to 25 cm.
This popular flatbread is made from wheat flour, water, table salt, and yeast. After mixing and two to three hours fermentation, 200- to 250-gram pieces of dough are divided, rounded, sheeted to a desired thickness and baked on a hot plate. During baking, the bread is turned over to bake the other side. After baking, it is generally consumed fresh. Shelf life of bazlama varies from several hours to a few days, depending on storage conditions. This is a Turkish bread type.

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Büyüten Süt




Yemek seçen, yemeyen, cicik boğaz oğlumun hikayelerinden daha öncede defalarca bahsetmiştim. Bir süredir gün içerisinde 3-5 çilekli süt içerek yemek yeme olayından iyice uzaklaşmaya başlamıştı.
Yaklaşık iki hafta önce kontrol için Didem Teyzesine gitti. 
Didem Hanım gerçekten çocuk dilinden anlayan bir hekim.
Bu "süt" olayını Kuzey'e anlatmış ve
bir sabah, bir akşam günde iki kere büyüten süt (normal sütün bizdeki adı)
içmeye karar vermişler.
Çilekli sütü de artık "Kara Mööcükler" içecekmiş.
O günden beri hiç çilekli süt istemedi (Maşallah).
Bazen meyveli yoğurt krizimiz tutuyor ama şeker,
çikolata gibi şeylerle kıyaslayınca ne yapalım buna şükür...

Bu da "Yıldız Savaşları" serisinin sonuncusu
"Yıldız Savaşları-Oklava"
Fotoğrafta görünen önlük takmış küçük adam, oklavamı alarak kaçtı.
Uzun süren ikna çalışmaları sonuç vermedi.
Çetin geçen direnişin sonunda kaybeden ben, işime merdane ile devam ettim ;)
Keyiften dört köşe olan ve zafer kazanmış komutan edası ile pis pis sırıtan bu küçük maymuna en son "öpücük saldırısı" düzenledim. Öptüm, mıncıkladım...
Kısa sürede karşı saldırıya geçti.
  En son kendimizi koltuğun üzerinde sarmaş dolaş bulduk.
Çok yorulmuşuz, sarıldık birbirimize keyif yaptık.


25 Temmuz 2013 Perşembe

Alinazik

Ramazan'da hafif şeylere yöneliyoruz.
Bence bizim evde Ramazan'ın en güzel tariflerinden biriydi Alinazik...
Hem pratik, hem çok sağlıklı hem de çok lezzetli...
 
Sizin için Türk Dil Kurumunun Sözlüğüne baktım ve "Alinazik" bitişik yazılıyor. 
 
Tarife gelince çok ölçü vermek istemiyorum.
 
Hazırlanışı
Patlıcanları ocakta güzelce közlüyoruz ve biraz soğuyunca soyup, doğruyoruz.
 
Üzerine yeterince sarımsaklı yoğurt hazırlıyoruz.
 
Kıymalı sosu için soğan, sarımsak ve biberini bir damla yağ ile kavuruyoruz.
Daha sonra kıymayı da ekleyerek iyice kavuruyoruz. Domates sosu için domatesleri soyup doğruyoruz. Fotoğrafta ki gibi kıymayı tavanın kenarına alıp domatesleri kıymanın yanında (kıyma kavrulduktan sonra) soteliyoruz. Tuzunu ekliyoruz ve karabiber ve kırmızıbiber ile tatlandırabilirsiniz.
 
 
Patlıcanların üzerine yoğurdu, onun üzerine kıymalı sosu
ve en üste domates sosunu koyarak servis yapıyoruz.

Ellerimize sağlık, harika olmuş....

 
Afiyet Olsun...

23 Temmuz 2013 Salı

Profiterol

 
Profiterol sevmeyen var mı?
Biz de kimsenin hayır demediği bir lezzettir. Hatta Kuzey deli olur. Yerken bir seyretmeniz gerek, ağzı burnu çikolata sosu oluyor. Buna rağmen keyfine diyecek yok ;)
 
Aslında onun yerken ki fotoğrafını ekleseydim. Nasıl bir lezzet olduğu gözünüzde daha iyi canlanırdı.
 
Bu ölçülerle iki büyük tepsi profiterol çıkıyor. Biz kalabalık bir aile olduğumuz için anca yetiyor ;)
 
Malzemeler
 
Hamur için
2 su bardağı su
125 gr tereyağı
1 yemek kaşığı toz şeker
1 cimdik tuz
2.5 su bardağı un
6 adet yumurta

İç Kreması için
3 su bardağı süt
9 yemek kaşığı tozşeker
2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı nişasta
1 adet yumurta
1 paket vanilya
50 gr tereyağı

Üzeri için
2 paket çikolata sosu
4,5 bardak süt

Hazırlanışı

İlk önce hamurumuzu hazırlayalım. Bir tencere içine suyu ve tereyağını koyarak kaynatalım. Sonra İçine seker ve tuzu ekleyelim ve unu ilave edelim. Kısık ateşte beş dakika kadar karıştırarak pişirelim. Kendini toplayan hamurumuzu ateşten alarak soğumaya bırakalım.

 
Soğuyan hamura yumurtaları teker teker kırıp mikserle hamurumuz pürüzsüz bir kıvam alıncaya kadar çırpıyoruz. Tatlı kaşığıyla alıp aralarında mesafe bırakarak tepsiye diziyoruz. Isıtılmış 200 derecelik fırında pişiriyoruz.

Profiterollerimiz pişerken biz de kremasını hazırlayalım. Tencereye vanilya hariç tüm malzemeleri koyup, pişirmeden önce iyice mikser ile karıştırıyorum. Kaynayıp kıvamı koyulaşıncaya kadar karıştırarak pişiriyorum. Ocaktan aldıktan sonra 2-3 dakika ilk sıcaklığının geçtikten sonra vanilyayı ekliyorum ve 8-10 dakika mikserle çırpıyorum. Kreması harika kokuyor.


Soğuyunca hazırladığınız kremayı sıkma tüpüne doldurun ve hamur topunun yanından veya altından, tüpün ucunu batırın ve içine kremayı sıkın.

 
Servise yakın çikolata sosunu hazırlayın ve soğumaya bırakın. Üzerinin kabuk tutmaması için aralıklarla karıştırın. Biraz ılıyınca profiterollerin üzerine dökün.

Afiyet Olsun...

Profiterol yaparken nelere dikkat edelim?

Hamurları fırına verdikten sonra fırının kapağını açmayın. En önemli kural budur.

Bir diğer önemli kural yumurtaların mutlaka teker teker eklenmesi ve her eklenen yumurtanın karışıma çok iyi yedirilmesidir. Ben bu aşamada el mikseri kullanıyorum.
 
Denemedim ama profiterol hamurlarını piştikten sonra bir kaseye koyup, üzerini strech film ile kaplayarak buzdolabında 3-4 gün saklanabiliyormuş. Servis edeceğiniz zaman krema ile doldurma ve soslama kısmını yapabiliyormuşuz.
 
Bu ölçülerde profiterol için 1 paket çikolata sos biraz az geliyor, bizim gibi bol çikolata soslu seviyorsanız 2 paket sos pişirmenizi öneririm.

19 Temmuz 2013 Cuma

Kola içince vücutta neler oluyor?

internetten alıntıdır.
İftar sofralarımızın vazgeçilmezi olarak gösterilmeye çalışılan kola ile ilgili genelde bildiğimiz şeyleri bir daha hatırlayalım, istedim. Çocuklarımızı kola'dan uzak tutmak için yeterince neden var, diye düşünüyorum.
 
Bir bardak kolanın bir saatte vücudunuza yaptığı zarara inanamayacaksınız. İşte felakete götüren kısır döngü...
 
-Kola neden şişmanlatır? İlk 10 ve ilk 40 dakikada bakın kola vücutta kan şekerini nasıl etkiliyor?
-İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bir bardak kolanın 60 dakikada vücuda verdiği zararları anlattı. İşte felakete götüren kısır döngü.
 
1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan ’fosforik asittir’.
2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.
3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.
4. 45 dakika içinde: Beyinde Dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)
5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.
6. Tekrar kolaya ve tatlılara saldırısınız.
7. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.
8. Şişmanlık hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.
haberkaradeniz.com'dan alınmıştır.

17 Temmuz 2013 Çarşamba

Şekerpare



 
 Siz de nasıl bilemiyorum ama biz de Ramazan gelince tatlı istenir. Sanırım kan şekerimiz düşüyor ;) Aslında en çok da Güllaç yenir, şerbetli tatlılar pek tercih edilmez ama arada bir değişiklik yapmakta fayda var.

Bu güzel tatlılarımızdan komşularımıza da ikram ettik. Hepimizin ağzı tatlansın diye...

Malzemeler
Hamuru için
1 paket margarin, oda sıcaklığında
1 su bardağı pudra şekeri
6 yemek kaşığı irmik
2 yumurta
2 yemek kaşığı hindistan cevizi - almayı unuttuğum için ben kullanmadım ;)
3,5 su bardağı un
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu

şerbeti için:
3 su bardağı şeker
4 su bardağı su
yarım limonun suyu

üzeri için:
fındık içi

Hazırlanışı

İlk önce şerbetimizi hazırlayalım ki şekerparelerimiz pişinceye kadar soğusun.

3 su bardağı şekeri ve 4 su bardağı suyu küçük bir tencerede kaynatın. Kaynadıktan 5 dakika sonra yarım limonun suyunu ekleyip kısa bir süre daha kaynatın. Ateşten alın ne soğumaya bırakın.

Daha sonra hamur malzemelerini karıştırarak yumuşak bir hamur elde edelim. (Unu her zaman ki gibi azar azar ekleyelim).

Hamurdan ceviz  büyüklüğünde küçük parçalar alıp yuvarlayalım ve tepsiye dizip üzerlerine birer fındık yerleştirelim. (Benimkiler biraz büyük oldu-Tembel işi)

 
 
Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişirin.
 


Şekerpareler piştiği zaman fırından çıkarıp 3 dakika bekletin ve ılık olan şerbeti (püf noktası; şekerpareler sıcak, şerbet ılık olmalı) şekerparelerin üzerine gezdirin.

Tepsinin üzerine başka bir tepsi kapatıp servis yapacağınız zamana kadar bekletin.

Afiyet olsun...

11 Temmuz 2013 Perşembe

Kadınbudu Köfte

 
 
Biz çocukken annem kadınbudu köfteyi çok yapardı.
Biz de çok severdik.
Nedense uzun zamandır yapmıyorduk.
Geçenlerde eşim istedi, ona özel hazırladığım köfteler ;)
 
 
Malzemeler
500 gr kıyma
1 adet soğan (rendelenecek)
1 yumurta
2 çorba kaşığı haşlanmış pirinç ya da pirinç pilavı
1/2 demet maydanoz
Karabiber
Tuz
 
 Kızartmak için
2 yumurta
Galeta unu
Sıvıyağ
 
Hazırlanışı
 
Öncelikle kıymamızı ikiye bölelim.
Bir kısmını yağsız olarak teflon tavada kavuralım ve soğutalım.
 
Çiğ kıymayı ve kavurup soğuttuğumuz  kıymayı, rendelenmiş soğanı,
haşlanmış pirinci ya da pilavı (kesinlikle pilavla daha lezzetli oluyor, şehriyeli pilav da olabilir),
incecik doğranmış maydanozu, yumurtayı,
tuz ve karabiberi karıştırarak güzelce yoğuruyoruz.
 
Yaklaşık 20-30 dakika dinlendirip şekil veriyoruz.
 
 
Daha sonra önce galeta ununa sonra çırpılmış yumurtaya bulayarak kızgın yağda pişiriyoruz.
Eşim bayılır bu köfteye ;)
 
Afiyet olsun...



Etli Biber Dolması

 
“Mutlaka herkesin, gönlünde yükselen, kendine özgü bir ezgisi vardır. İlkel boylarda da bu böyledir, çok ileri teknolojilerle donanmış toplumlarda da. Gönlünde duyduğunu sesinde arayan insan, her zaman kendi müziğini yaratmıştır”.

                                                                                      Evin İlyasoğlu*
( * Evin İlyasoğlu’nun “Zaman İçinde Müzik" kitabından)
 
İç malzemesi için

300 gr kıyma
1 çay bardağı pirinç
1 yemek kaşığı salça
2 adet rendelenmiş domates
2 soğan (biri rendelenecek, biri incecik doğranacak)
yarım çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı su
yarım bağ maydanoz
Karabiber
Kırmızı biber
Kekik (bolca)
Nane
Tuz

Hazırlanışı

Bütün iç malzemeleri karıştırılır. Baharatları kendi damak tadınıza göre ayarlarsınız.

Biberler yıkanıp, ayıklanır ve iç malzemesi fazla sıkıştırmadan konulur.

Tencereye dizilir. Üzerini geçmeyecek hatta bir parmak altında kalacak şekilde su konulacak.

Üzerine 50 gr. margarini doğruyorum. Tereyağı koymak isteyebilirsiniz yalnız ben denedim çok ağır oluyor. Yine de tercih sizin.

Derin bir tencerede de pişirebilirsiniz, kaynayıncaya kadar harlı ateşte, kaynadıktan sonra kısık ateşte pişireceksiniz. Ne kadar sürer bilemiyorum, biberler pişinceye kadar diyelim ;)
 
Şu güzelliğe bir bakar mısınız?
 
 
Afiyet olsun... 



10 Temmuz 2013 Çarşamba

Sütlü Kadayıf Tatlısı

 
Ramazan Tatlıları... 
 
Malzemeler
 300 gr. Kadayıf
125 gr. Tereyağı
Ceviz
 
Şerbeti için
3 su bardağı süt
2,5 su bardağı şeker
1 yemek kaşığı tereyağı
  
Hazırlanışı
 
Önce kadayıfı geniş bir tepside elimizle kopararak açıyoruz.
Daha sonra tereyağını eritip üzerine döküyoruz ve iyice harmanlıyoruz.
Elimizle yağlanmadık bir yeri kalmayacak şekilde kadayıfı inceltelim.
 
Daha sonra kadayıfın yarısını tepsiye seriyoruz ve iyice bastırıyoruz.
Arasına cevizini ekliyoruz ve kalan yarısını üzerine koyarak iyice bastırıyoruz.
 
Bu şekilde buzdolabına koyup en az yarım saat dinlendireceğiz ve
çıkartınca tekrar sıkıştırarak tepsiye yerleştireceğiz.
 
170 derece ısıtılmış fırında pişiriyoruz.
 
Şerbeti için süt ve şekeri kaynatıyoruz
ve kaynadıktan sonra en kısık ateşte 15 dakika daha kaynayacak.
Ocaktan alıp 1 yemek kaşığı tereyağını ekliyoruz ve karıştırarak tereyağını eritiyoruz.
Şerbet ılık kadayıf soğukken şerbetleyelim.
 
 
Afiyet olsun...


Bulgurlu Yeşil Mercimek Çorbası

 
 
 Ramazanda en çok çorba aranıyor sanırım ;)
 
Dün akşam ilk iftarımızı annemlerle birlikte yaptık.
 
İlk gün menüsü;
 
Bulgurlu yeşil mercimek çorbası (fotoğrafı üstte)
 
 
 
 
 
 
 
Malzemeler
1 su bardağı yeşil mercimek
1/2 çay bardağı bulgur
1 orta boy soğan
1 yemek kaşığı salça
Sıvıyağ
Tuz
 
 
Hazırlanışı
 
Öncelikle mercimeği ayıklayıp, güzelce yıkıyoruz.
Fotoğraftaki gibi üzerini 2 parmak geçecek kadar su koyarak bir taşım kaynatıyoruz
ve ocaktan alıyoruz.
 
Tencerenin kapağı kapalı 10-15 dakika dinlensin ve suyunu süzelim.
 
 
Başka bir tencerede (ben düdüklü tencere kullanıyorum)
ince doğranmış soğanı sıvıyağda kavuruyorum.
İçine salçayı ekliyoruz ve biraz kavuruyoruz.
Daha sonra yeşil mercimeği de ekleyerek 1-2 dakika kavurup,
üzerine sıcak su ekliyoruz.
Kaynayınca bulgurunu ve tuzunu ekleyerek düdüklü tencere de 20 dakika pişiriyorum.
Normal tencerede de pişirebilirsiniz.
 
Bulgur yerine çorbalık erişte de ekleyebilirsiniz, o da çok yakışıyor.

 
Afiyet olsun...
 


9 Temmuz 2013 Salı

Çikolata Rüyası

 
 Hayırlı Ramazanlar...
 
 
Malzemeler
 
1 paket margarin (250 gr), oda sıcaklığında
4 su bardağı un
200 gr. pudra şekeri (1 su bardağından 1 parmak fazla)
2 adet yumurta
yarım paket vanilya
 
İçi için
Çokokrem (Ben Nutelle kullandım)
 
Üzeri için
Pudra şekeri
 

Hazırlanışı
 
Pudra şekerini ve yağı krem haline gelene kadar karıştırın.
Bu karışıma yumurtaları ve vanilyayı da ekleyerek iyice karıştırıyoruz.
Azar azar unu ekleyerek sert olmayan bir hamur yoğuralım.
(Hamur çok yumuşaksa yarım bardak kadar daha un eklenebilir.)
 
 
Hamurun üzeri nemli bir bezle örtülerek 15-20 dakika dinlenmeye bırakılır. 
Dinlendirdiğiniz hamuru hafif unlanmış tezgah üzerinde yarım parmak kalınlığında açıyoruz
ve çay bardağı ya da kalıp yardımı ile yuvarlak kesiyoruz.
Bir yuvarlağın üzerine çokokrem sürüyoruz ve diğer parçayı üzerine kapatıyoruz.
İnce uçlu bir çatalla hamurun kenarlarına iyice bastırarak çizgiler oluşturun ve
iki parçanın birbirine yapışmasını sağlayın.


Yağlanmamış tepsiye ya da pişirme kağıdına dizerek,

170 derecelik ısıtılmış fırında pişiriyoruz.





Fırından çıkınca üzerine pudra şekeri serpelim.
 
Afiyet olsun.