29 Şubat 2012 Çarşamba

RİZE Günleri




Duyurulur...

Kartalkaya'yı Ateşleyenler

Hayalin bir dağın tepesine karlarla kaplı olsa da ateşle iz bırakmak kadar zor bir şey olsa bile peşini bırakma. Önce hayal eder, sonra o hayale inanırsın; nasıl yapabileceğini tasarlar ve denersin, yılmadan. Yeterince denersen, neden olmasın?

Onlar tam da bunu yaptı. Karlarla kaplı Kartalkaya’nın zirvesine ateşle iz bırakabileceklerine inandılar. Burn, sadece ihtiyaç duydukları cesaret ve enerji desteğini sağlayarak bir hayali ateşledi. Onlar da tutkularının peşinde yola çıktılar. Boardlarını hazırladılar, pompalarla modifiye ettiler, rampalarını kurdular ve kaydılar. Olmadı, baştan aldılar, onları amaçlarına ulaştıracak şartları gerçekleştirmeyi başarana kadar, tekrar tekrar.

Ve 3. gün de bitip gece yarısı olduğunda Kartalkaya’da istedikleri ateşi yakmayı başardılar. Çektikleri videoyla da ‘İçindeki kıvılcım nasıl kocaman bir ateşe dönüşür’ü hepimize gösterdiler. Tutku ve cesaretle yanmayacak ateş yoktu, inandık. Burn, gençleri tutkularından başka bir şeye kulak asmadan, istediklerini alana kadar denemeye, vazgeçmeden denemeye çağırıyor. Tutkuları cesaretle besleyen kocaman bir ateş yakmak için Burn gençleri ateşlemeye devam edecek.

İçindeki kıvılcımı farket ve büyüt. Burn ateşler.

http://www.facebook.com/BurnTurkiye




Bir bumads advertorial içeriğidir.

Mantar Salatası -2




Geçen yaptığımız mantar salatasında kırmızı-sarı dolma biber evde olmadığı için kuru biber ve normal kırmızı biber kullanmıştık. Mantar Salatasının orjinal tarifini de en kısa zamanda yapıp sizlerle paylaşmak istedim.

Kısmet Annemin misafirlerineymiş...



İlk tarifte kullandığımız kurutulmuş biberler hafif acıydı. Bu da salataya ayrı bir lezzet katmıştı. Kırmızı -sarı dolmabiber kullandığınızda ise görsel olarak daha şık oluyor.

27 Şubat 2012 Pazartesi

Her Yönüyle Trabzon Etkinlikleri 2



Cumartesi günü Trabzon etkinliklerine uğrama fırsatı bulduk. Çok detaylı inceleme/gezme fırsatımız olmadı. Çok kalabalıktı. Kuzeyle gezebildiğimiz kadar gezdik. Benim oğlum çok mutluydu. Amcalarla, teyzelerle sohbet etti. Yeme özürlü oğlum güzel ablaların tereyağ tattırdıkları bir stanttan Trabzon ekmeği istedi. Üç gün aç kalmış gibi bir de keyifli yedi ki anlatamam.


Yiyecek içecek stantları için AKM'nin önüne ayrı bir çadır kurulmuş. Uzun uzun kuyruklar vardı. Niyetim yöresel yemeklerin fotoğrafını hatta bazılarının yapılış aşamalarını fotoğraflayabilmekti ama ne mümkün. İçeride iğne atsanız yere düşmüyor. Kuzey'de kucağımdaydı. Tek elle sizin için sadece bu fotoğrafı çekebildim. Sanırım tereyağında tavalıyorlardı. Kokusu muhteşemdi. Aklım kaldı diyebilirim.

En önemlisini atlıyorduk neredeyse çadırların önünde TRABZONSPOR standı, kocaman bir tır... Bordo mavilileri yakışır bir kalabalıkta mevcuttu.

AKM'nin önünde bir güzel horon vardı ki anlatamam. Hafif yağmur çiseliyordu ama kimsenin umurunda değildi. Kendilerini kemençeye öyle bir kaptırmışlardı ki... Bir tek benim gibi küçük çocuğu olanlar içeri kaçıyordu. Biz de öyle yaptık. İçeri de dışarıdan farklı değildi. İnsanlar özlem gideriyorlar. Belediyeler, Halk Eğitim Merkezleri, dernekler, liseler vb tanıtım/satış stantları. Karadenizle ilgili aklınıza gelebilecek her şey.

İstediğim gibi fotoğraf çekemedim. Çok kalabalıktı ve Kuzey kucağımdaydı, tek elle... Artık olduğu kadarıyla sizinle paylaşacağım.

Bu seferlik de böyle olsun, seneye daha programlı bir ziyaret yaparız umarım.






26 Şubat 2012 Pazar

Ciğer Sote


Sakatatı herkes sevmez. Sevenler için harika bir lezzet...

Malzemeler

1 dana ciğer
4-5 adet soğan
3-4 adet yeşil biber
Karabiber
Kırmızı biber
Sıvıyağ

Hazırlanışı

Önce ciğeri soğuk suda güzelce yıkıyoruz. Ciğerin üzerinde ince bir zar tabakası vardır. Bu zarı dikkatlice soyuyoruz. Üzerine hafif bir çentik atıp, elle soymak daha kolay oluyor. (Yazarken farkettim ki, fotoğraflasam daha rahat anlatabilirdim, bir daha ki sefere eklerim.)
Tencereye (ben teflon tencere kullandım) biraz sıvıyağ koyuyoruz ve harlı ateşte suyunu salıncaya kadar kavuruyoruz. Daha sonra altını kısarak kendi suyunu iyice çekmesini sağlıyoruz.

Soğanları ve biberleri ince ince doğruyoruz. İyice kavrulan ciğerlerin üzerine ekliyoruz. Soğanları ve biberleri de pişince baharatlarını ekleyip 1-2 dakika daha kavuruyoruz.

Afiyet olsun...

Ece Sükan Benim Bloguma Yakışan Sony VAIO'yu Seçti... Sıra Sende!

Sony, en renkli VAIO serisi için Ece Sükan'la güzel bir işe imza attı. Ünlü moda ikonu Ece Sükan, benim bloguma yakışacak olan rengi belirledi. Blogları tek tek inceleyen Ece Sükan içerik, tasarım ve duruşa göre 6 farklı rengi olan Sony VAIO içinden bana siyah VAIO'yu seçti.

sony-vaio

Ayrıca Facebook üzerinde yapılmış özel bir aplikasyonla Ece Sükan profil fotoğraflarını inceliyor ve sana yakışan Sony VAIO'yu belirliyor. Sen de fotoğrafa tıklayarak Facebook üzerinden VAIO kazanma şansı yakalayabilirsin…

Bir bumads advertorial içeriğidir.

24 Şubat 2012 Cuma

8x4 Deodorant Rumeli Hisarı'nı Yıktı!

Daha önce Galata Kulesi'nde yaptığı project mapping ile dikkatleri üzerine çeken 8x4, yeni ürünleri olan Beauty ve Beast için bu sefer de Rumeli Hisarı'nda görkemli bir project mapping uygulaması yapmış. Fantastik gösteriye, hepimizin yakından bildiği Güzel ve Çirkin masalı ilham vermiş. Birbirine kavuşamayan iki aşığın kötü niyetli ejderhaya karşı olan savaşı konu edilmiş. Ejderha masalın sonunda 8x4'ün yeni kokularına yenik düşüyor ve aşıklar kavuşuyor.

Bu arada söylemeden edemeyeceğim; 8x4 gerçekten de hoş ve güçlü kokulara sahip... Deodorant özelliğinin yanında bir parfüm gibi de rahatlıkla kullanılabilir. Gösteriyi Rumeli Hisarı'nda seyredemeyenler için aşağıda paylaşıyorum.

8x4 dünyasını Facebook'tan takip etmek isteyenler; http://www.facebook.com/8x4Turkiye

Bir bumads advertorial içeriğidir.

23 Şubat 2012 Perşembe

"Her Yönüyle Trabzon Etkinlikleri"

Trabzon Vakfı ve Derneği´nın 6.sını gerçekleştireceği 
"Her Yönüyle Trabzon Etkinlikleri" 23-26 Şubat 2012 tarihleri arasında
Ankara Atatürk Kültür Merkezi´nde yapılacaktır.

Zaman ne kadar çabuk geçiyor. Bu etkinliğin ilkinin (21-24 Şubat 2007) açılışında Abidinpaşa Lisesi Trabzon ekibi (bizim çalıştırdığımız ekip) ilk gösterisini yapmıştı. Çok güzel bir bahar havası vardı ve çok heyecanlıydık. Kemençe, davul, zurna saatlerce horon oynadık. Bunları anlat anlat bitmez. Değişik bir gün geçirmek isteyenler için hafta sonu çok güzel bir etkinlik. Rengarenk standlar, değişik lezzetler ve sıcacık insanlar... Tüm renkleriyle TRABZON... En önemlisi de HORON- meraklısına...  


Saat 01.30 olmuş, gece yarısı. Benim de uykum kaçınca çenem düşüyor. Ballandıra ballandıra anlatıyorum. Sanırım ben bu sene katılamayacağım. Kuzey grip oldu. Pek keyfi yok, hatta biraz huysuz... 


Kuzey toparlarsa gidemeyenler için bol bol fotoğraf çekerim... 


İyi geceler...

21 Şubat 2012 Salı

Karnabahar Yemeği


Karnabahar mı? Karnıbahar mı?

Türk Dil Kurumu der ki!

karnabahar isim, bitki bilimi (karna'bahar) Rumca + Farsça bah¥r
1. isim, bitki bilimi Turpgillerden, çiçekleri etli ve tanecikli bir görünüşte olan, yaprakları lahana yaprağına benzeyen, sebze olarak kullanılan bir bitki (Brassica oleracea botrytis)

Bu kadar bilgiden sonra güzel bir yemeğini yapalım, karnabaharın.

Malzemeler

1 orta boy karnabahar
Limon

Sosu için
300 gr. kıyma
1 yemek kaşığı salça
3 soğan
4 yeşil biber
2 tane domates
2 diş sarımsak
Karabiber
Kırmızı biber
Sıvıyağ
Tuz


Hazırlanışı

Karnabahar güzelce ayıklanır, yıkanır ve küçük küçük bölünür.

Üzerini geçmeyecek kadar su konulur. Suyuna yarım limon sıkılır ve haşlanır (çok haşlanıp hamur gibi olmayacak, hafif diri kalacak) ve suyu süzülür.

Daha sonra sosu hazırlanır. Soğan ve biberler sıvıyağda hafif pembeleşir. Kıyması eklenir ve iyice kavrulur. Salçası konulur ve kokusu kalmayana kadar kavrulur. Kabukları soyulmuş küçük küçük doğranmış domatesler eklenir (bu sefer koymadım ama yemeği lezzetlendiriyor). Ocaktan almadan sarımsaklar doğranır, tuzu, baharatları atılır ve 1-2 dakika daha pişirilir.

Haşlanan karnabaharlar yayvan bir tencereye alınır ve dizilir. Üzerine sosu dökülür. Yemeğinizi bu şekilde hazırlayıp ikinci gün -yenileceği zaman- pişirebilirsiniz. Ya da borcama dizip fırında da pişirebilirsiniz. Sunumu daha şık oluyor.

Üzerini geçmeyecek hatta bir parmak altında olacak kadar su konulur. 15-20 dakika kadar pişirilir.

Afiyet olsun...



20 Şubat 2012 Pazartesi

"Büyüdüm Anne"

Benim küçük oğlum büyümüş...

Küçük Bey haftasonu dedesine gitmek için giyindi, süslendi.
Ceketini giyince kendine şöyle bir baktı ve "büyüdüm anne, büyüdüm" dedi.
Elindeki biberona bakmadan, büyüdüğüne karar vermiş.
Ben de aldım güzelce mıncıkladım.

Büyümüş oğlum...



16 Şubat 2012 Perşembe

Arnavut Böreği (Pırasalı)

Arnavut böreğini en güzel Arnavutlar mı yapar, bilemem.

Ama Arnavut böreğini en güzel yapan Arnavut, benim Annem onu bilir, onu söylerim ;)

Tabii ki tarifi de ilk ağızdan...

Ellerine sağlık Anneciğim...

Dilimlenmiş halinin fotoğrafı nerede, diye merak edenler olabilir.
Dilimlenmiş halini de eklemek isterdim ama tabağa konulduktan sonra fotoğrafını çekecek kadar bile durmuyor ;)

Malzemesi

Hamuru için
Yarım litre su (2,5 su bardağı)
Tuz
Alabildiği kadar un

İçi için
4-5 tane pırasa (sadece beyaz olan kök kısımları, yeşil yaprakları değil)
1 adet yumurta
Karabiber
Tuz
Sıvıyağ

Yufkaların arasına
Yarım paket margarin (eritilecek)
yarım çay bardağı sıvıyağ

Üzeri için
yarım yemek kaşığı yoğurt

Hazırlanışı

* Önce içimizi hazırlayalım. Pırasaların kök (beyaz) kısımları ince ince doğranır. Ben robotta çektim.
* Sıvıyağ tavaya alınır iyice kızdırılır (iyice kızmazsa yağı çok çeker), pırasalar eklenir ve tuzu atılır. Harlı ateşte güzelce kavrulur. Harlı ateş olmazsa pırasalarınız sulanır ve lezzeti değişir. Hafif rengi değişinceye kadar kavrulur. En son karabiber eklenir bir kaç kez karıştırılıp altı kapatılır. Soğumaya bırakılır.


* Çok sert olmayan, kulak memesi kıvamında bir hamur yoğrulur ve 15-20 dakika üzeri örtülerek dinlendirilir.

* Yaklaşık 30 tane beze yapılır. İkiye ayrılır, alt kısım biraz daha kalın olacağından 16 alt, 14 üst gibi düşünebilirsiniz. Bezelerin üzerini temiz bir bezle mutlaka örtün yoksa hamurunuz çok çabuk kurur.


* Bu bezeler tatlı tabağı kadar açılacak, araları yağlanarak üst üste konulacak. En üstte kalan yağlanmayacak kenarları alta doğru kıvrılacak. Dikkat edilmesi gereken şey alt-üst edilmeyecek. Açarken yukarıda olan taraf üst üste koyup yağlarken de yukarıda olacak yoksa böreğiniz kabarmaz.

* Alt ve üste konulacak iki ayrı hamurumuz oldu. Alt için olanı alıp tepsimizin boyundan 1 parmak geniş olacak şekilde açıyoruz. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta tepsiye koyarken hamuru ters çevireceğiz yani açtığımızda üstte olan taraf tepsiye/alta gelecek.

* Hazırlayıp soğumaya bıraktığımız pırasaların üzerine 1 adet yumurta kırıp iyice karıştıracağız. Bu içi hamurun üzerine, her yeri eşit olacak şekilde yayacağız.

* Üst için hazırladığımız hamuru tepsi boyutunda açıyoruz ve tepsiye yerleştiriyoruz (çevirmeden).

* Kenar kıvrımlarını yapmak için alt kısımdaki hamurdan küçük küçük tutarak üste yapıştırıyoruz. Üzerine iki kaşık aralarına sürdüğümüz margarin-sıvıyağ karışımından sürüyoruz. Böreğinizi bir gün önceden bu şekilde hazırlayıp buzdolabında bekletip, ikinci gün pişirebilirsiniz.

* Pişirmeden önce üzerine yarım yemek kaşığı yoğurt sürülür. Fazla sürerseniz, pişmeden üzeri kızarır ve böreğiniz kabarmaz. Hemen pişirilecekse yağ ile karıştırılıp sürülebilir.

* 200 derecede pişirilir. Fırından çıkarınca üzerine havlu kağıt serin 5-10 dakika dinlensin, tepside ters çevirin. Çevirmezseniz altı terler ve hamur olur. Çıtır çıtırlığı kalmaz. Biraz ılıyınca dilimleyebilirsiniz.


Güzel kabarmış ama değil mi?

Afiyet olsun...

Not:
Yerimiz uygun olmadığı için (mutfak tezgahının üzerinde) bezeleyerek açtık. Aslında Arnavut böreğinde hamur yoğrulur ve ikiye ayrılır (alt için olan birazcık büyük olur diğerinden). Parçalar yufka gibi açılır ve yağlanır.
Kenarlarına çentikler atılır ve karşılıklı kenarlar ortaya kıvrılır ve yuvarlak şekli (orta yuvarlak kadar) verilerek elle açılır, üzeri yağlanır. Ortada küçük bir yuvarlak oluşur. Alt -üst hamurlar böyle yapılır. Gerisi aynı...
İlgilenenlere, yufka kadar açabilenlere, büyük masa-sofrada açma imkanı olanlara...

Püf Noktası
1. Pırasaları kavururken yağ kızgın olmalı ve harlı ateşte kavrulmalı.
2. Hamurun alt-üst edilmemesi gerekir.
3. Üzerine sürülen yoğurt çok az olmalı ve iyice yedirilmeli.

15 Şubat 2012 Çarşamba

Kuru Börülce Salatası


Kuzey'in doğum günü tariflerine devam ediyoruz. Annanemizin çok lezzetli börülce salatasının tarifini vereceğim. Salatanın asistanlığını Aysun yaptı. Bunu da belirtmeden geçemeyeceğim.

Ellerinize sağlık...

Malzemeler

2 su bardağı kuru börülce
2 adet közlenmiş kırmızı biber
4 adet salatalık turşusu
Yeşil soğan
Maydanoz

Sosu için
Nar ekşisi
Limon
Sarımsak
Zeytinyağ
Tuz

Hazırlanışı

* Börülceler akşamdan ıslatılır ve ikinci gün haşlanır.
* Kırmızı biberler ateşte közlenir ve küçük küçük doğranır.
* Salatalık turşuları, maydanoz ve kuru soğanlar ince ince doğranır.
* Salatanın sosu hazırlanır ve hepsi karıştırılır.

Afiyetle yenir...

Bir daha ki sefere kırmızı biberini ve salatalık turşusunu arttırarak deneyeceğim. Belki biraz haşlanmış buğday da ekleyebilirim. Daha lezzetli olur diye düşünüyorum.

14 Şubat 2012 Salı

Sevgi Gününüz Kutlu Olsun


Bana Seni Gerek Seni
Aşkın aldı benden beni,
Bana seni gerek seni;
Ben yanarım dünü, günü,
Bana seni gerek seni,..

Aşkın, âşıklar öldürür.
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni.

Sofilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leylâ gerek
Bana seni, gerek seni.

Yunus durur benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni

Yunus Emre




Sevgili Eşim'e
Bu güzel süpriz için teşekkürler...
Sevgililer günün kutlu olsun.

Tahinli Kurabiye

Kuzey'in doğum günü için Aysun'un hazırladığı lezzetli kurabiyelerin tarifi...

Ellerine sağlık.

Malzemeler

Hamuru için
1 su bardağı şeker
1 çay bardağı yoğurt
1 margarin (oda sıcaklığında)
1 çay bardağı sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
Alabildiği kadar un

İçi için
1 su bardağı tahin
1 su bardağı ceviz

Üzeri için
1 yumurta sarısı

Hazırlanışı

* Hamur için olan malzemeler karıştırılarak kulak memesi kıvamında bir hamur yoğrulur. (önce sıvı olan malzemeleri karıştırılır, un ve kabartma tozu da birbirine eklenerek en son katılır)
* Hamur 3 parçaya ayrılır ve buzdolabında 1-2 saat bekletilir.
* Dinlendirilen hamur çok inceltmeden açılır ve 3 yemek kaşığı kadar tahin sürülür. En üstüne ceviz serpilerek rulo şeklinde sarılır.
* Üzerine yumurta sarısı sürülerek, 2 parmak genişliğinde kesilir.
* Önceden ısıtılmış fırında 180 derecede üzeri pembeleşinceye kadar pişirilir.

Afiyet Olsun.

13 Şubat 2012 Pazartesi

İyi ki doğdun!

24 ay geçti...
Ne çabuk geçti zaman...
Sen ne zaman büyüdün bu kadar...
Daha dündü sanki doğduğun...
Parmağımı sıkı sıkı tutup uyuduğun...
İyi ki doğdun, bir tanem.

İyi ki varsın...




(Pastamız için Volkan Dayımıza ve Hicaz Pastanesine teşekkürler...)

10 Şubat 2012 Cuma

Mantar Salatası

Sofraların vazgeçilmezi salatalar...

Bu aralar mantar salatasına takmış durumdayız. Ama muhteşem bir lezzet.

Sevgili annem her seferinde farklı bir yöntem deniyor.

Malzemeler

1 kg mantar
1 kırmızı dolma biber (2 kırmızı biber kullandım)
1 sarı dolma biber (1 kase kadar kurutulmuş yeşil biber kullandım)
1 kutu konserve mısır (340 gr. olanlardan)
1 limon
Sıvıyağ


Hazırlanışı
Önce mantarları limonlu suda güzelce yıkıyoruz ve üst kısımlarını iri iri, alt kısımlarını ince ince (bu kısımları daha geç pişiyor) doğruyoruz.

Bir tencereye alıyoruz, yağ ve su koymuyoruz. Mantarlar önce harlı ateşte suyunu salıyor  sonra altını kısıyoruz. Kendi suyunu çekiyor.

Başka bir tavada doğranmış sarı ve kırmızı dolma biberleri soteliyoruz.

Kurutulmuş biber kullanacaksanız, biberlerin üzerini geçecek kadar kaynayan suyu döküyoruz ve 5 dakika bekletip suyunu süzüyoruz. Kırmızı biberle birlikte sıvıyağda soteliyoruz.

Biberlerin üzerine mantarları da ekleyip 3-5 dakika daha soteleyerek altını kapatıyoruz.

Soğuyunca üzerine mısırları ekliyoruz ve servise hazır.

Afiyet olsun.


9 Şubat 2012 Perşembe

Kuzey, Ada ve Pepee

Haftasonu çocuklarla Carrefour AVM'ye gittik. Çocuklarda bizde çok eğlendik.
Oynadık, halay çektik, horon teptik, ata bindik...
En son alışverişimizi yapıp çıktık.
Gerçi çok kalabalıktı ama çocuklar heyecanla ve merakla çevrelerini algılamaya çalıştılar.
Alan büyük, bir kaç yere daha maketler konulup etkinlik bir noktada değil de birkaç noktaya dağıtılabilseydi daha keyifli olurdu.
Yetkililere duyurulur...





Kuzey'in Annanesi, Ada'nın Babannesi Filiz Hanım ve Ada'nın Annanesi Pakize Hanım...

Yorgunluk anları...

Carrefour AVM'ye ve Pepee Ekibine Teşekkürler...

Laz Böreği


Yöresel lezzetlere devam...

Eşim Rizeli ve Laz Böreğini çok seviyor. Ama ben Laz böreğini Şevket Babam (kayınpederim) için yapıyorum. Ona yapabilmek için öğrendim. Şevket Babama göre Laz böreğini en güzel Halası yaparmış. Benim de rahmetli Gürsu Hala kadar güzel yaptığımı söylüyor.

Bir Gürsu Hala bir Ben... ;)

Dilimlenmiş halini fotoğraf makinemi götürmediğim için çekemedim. Bir daha ki sefere...

Malzemeler

Hamuru için
1 yumurta
1,5 çay bardağı süt
1/2 çay bardağı sıvıyağ
1/2 paket kabartma tozu
un
tuz

Yufkaların arasına
200 gram tereyağı (eritilecek/kızdırılmayacak)

Muhallebisi için
4 adet yumurta (sadece sarısını kullananlarda var ben tümünü ekliyorum)
7 su bardağı süt
1,5 su bardağı tozşeker
4 çorba kaşığı nişasta
4 çorba kaşığı pirinç unu
1 tutam tuz
1 tutam karabiber

Şerbeti için
1,5 bardak tozşeker
1 su bardağı su
 2-3 damla limon suyu

Hazırlanışı

* Önce şerbeti için 1,5 su bardağı tozşeker ve 1 su bardağı su kaynatılır kaynayınca limon suyu da eklenerek 5 dakika daha kaynatılır.

* Diğer taraftan muhallebisi için 7 su bardağı süt tencereye alınır, üzerine 1,5 su bardağı şeker  alınır kaynamaya bırakılır. 
* Muhallebi için bir kapta 4 yumurta, nişasta, pirinç unu, bir tutam tuz ve karabiber karıştırılarak sübyesi hazırlanır.

* Hazırlanan sübye kaynayan süte eklenir. Muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirilir ve soğumaya bırakılır.
* Baklava hamuru yoğrulur ve arasına un nişasta karışımı ile açılır.

* Her yufkanın arası yağlanarak (4 adet yufka altına, 4 adet muhallebinin üzerine) tepsiye serilir.
* Üzerine kalan yağ dökülür ve iri kareler halinde kesilir.


* 190 derecede üzeri nar gibi kızarana kadar pişirilir.
* Laz böreği pişince fırından çıkarılır. Şerbetinin soğuk olmasına dikkat edilerek şerbeti verilir.



Harika bir lezzet…

Afiyet olsun.